HİSSE SENEDİ GETİRİSİ VE YÖNETİM KURULU CİNSİYET ÇEŞİTLİLİĞİNİN FİNANSAL PERFORMANS ÜZERİNE ETKİSİ

Author :  

Year-Number: 2022-2
Yayımlanma Tarihi: 2022-12-26 15:14:59.0
Language : Türkçe
Konu : Muhasebe
Number of pages: 377-394
Mendeley EndNote Alıntı Yap

Abstract

Firmaların parasal faaliyetlerinin ve politikalarının sonuçlarının ölçülmesi şeklinde ifade edilebilen finansal performansı birçok faktör etkileyebilmektedir. Söz konusu faktörlerden olan hisse senedi getirisi ve yönetim kurulu cinsiyet çeşitliliğinin firmaların finansal performansı üzerine etkisini tespit etmek bu çalışmanın amacını oluşturmaktadır. Bu doğrultuda çalışmada 2012-2021 dönemleri arasında BİST mali kuruluşlar sektöründe faaliyet gösteren 26 firma çalışmaya dâhil edilmiştir. Çalışmada verilerin analizinde panel veri yöntemi kullanılmıştır. Çalışmanın analizi sonucunda hisse senedi getirisinin finansal performans göstergelerinden ROA, ROE ve Tobin’s Q üzerine olumlu yönde etkili olduğu saptanmıştır. Çalışmanın sonucunda yönetim kurulu cinsiyet çeşitliliğinin finansal performans göstergelerinden ROE üzerine olumsuz etkisi ortaya konulmuştur. Ancak çalışmanın sonucunda yönetim kurulu cinsiyet çeşitliliğinin finansal performans göstergelerinden ROA ve Tobin’s Q oranı üzerine herhangi bir anlamlı etkisi bulunmamıştır.

Keywords

Abstract

Many factors can affect the financial performance of enterprises, which can be expressed as the measurement of the results of their monetary activities and policies. The aim of this study is to determine the effect of stock returns and gender diversity of the board of directors, which are among the factors in question, on the financial performance of enterprises. In this direction, 26 firms in the BIST financial institutions sector between 2012-2021 were included in the study. In the study, the panel data method was used to analyze the d The panel data method was used in the study, it was determined that the stock return has a positive effect on the financial performance indicators ROA, ROE, and, Tobin's Q. As a result of the study, the negative effect of gender diversity on the board of directors on ROE, one of the financial performance indicators, was revealed. However, as a result of the study, there was no significant effect of the gender diversity of the board of directors on the ROA and Tobin's Q ratios, which are financial performance indicators.

Keywords


  • In the literature, various ratios are used in the measurement of financial performance. Generally used ratios are analyzed with "ROE, ROA and Tobin's Q ratio". Return on equity (ROE) shows the profit earned from equity, but also expresses whether the equity is used efficiently or not (Bayrakdaroglu, 2010). Return on assets (ROA), on the other hand, gives an idea of how efficiently management uses assets to generate profits. It is expressed as an indicator of how profitable these total assets are in relation to the total assets of a company (Maditinos et al., 2011). Tobin's Q ratio (Tobin's Q) is used as an indicator of the long-term performance of businesses. Tobin's Q is a ratio that is widely used to measure firm value and management quality (Hung & Chou, 2013). One of the important investment tools for companies is stocks. Market conditions and stocks need to be properly analyzed in order to provide the return expected by the investor from the stock investment (Cengiz and Püskül, 2016).

  • Although the number of studies on the effect of gender diversity on performance in the board of directors and senior management positions for executives and politicians in developed economies has increased, it has remained limited in emerging economies (Moreno-Gómez et al., 2018). Board gender diversity is of great interest among politicians, regulators, investors, firms, academics, and the public, as the role of female executives on firm boards is slowly but steadily increasing (Orazalin, 2020). Board gender diversity is a valuable human capital resource (Luanglath et al., 2019).

  • There are three types of data used in econometric analysis. These are panel data time series data and cross- section data. In panel data, time series and cross-section data are combined (Tatoglu, 2021). In order to analyze the data obtained in this study, the panel data analysis method was applied.

  • Kader TÜRKOĞLU, Eda KÖSE 1. GİRİŞ Finansal performans, firmaların parasal politikaları ve faaliyetleri sonuçlarının ölçülmesi olarak tanımlanabilmektedir. Firmaların finansal performansı araştırmacılar, finans uzmanları, tüzel kişi yönetimi ve genel kamuoyu tarafından dikkat çekmektedir. Finansal performans ölçümü günümüz rekabet şartlarında kritik öneme sahiptir (Özçelik ve Küçükçakal, 2019). Firmaların ekonomik amaçlarının gerçekleştirilme seviyesini finansal performans ölçümü belirtmektedir. Firmaların performansına bütünsel bir bakış açısı finansal performans ile sağlanabilmektedir (Özçelik ve Kandemir, 2015). Güçlü ve zayıf tarafların tespit edilmesi, gelecek için gerçekçi ve doğru planların yapılması, hedeflere ulaşılıp ulaşılmadığının tespit edilmesi, finansal başarının ortaya konulması ve artan rekabet ortamında faaliyette bulunulan sektörde ayakta kalınabilmesi gibi birtakım sebepler finansal performans ölçümünü firmalar için önemli kılmaktadır (Çelik ve Ayan, 2017). Literatürde finansal performans ölçümünde çeşitli rasyolar kullanılmaktadır. Genellikle kullanılan rasyolar ise “ROE, ROA ve Tobin’s Q oranı” ile analizler yapılmaktadır. Özkaynak karlılığı (ROE), özkaynaklardan kazanılan kârı göstermekle birlikte özkaynakların verimli bir şekilde kullanılıp kullanılmadığını ifade etmektedir (Bayrakdaroğlu, 2010). Aktif kârlılığı (ROA) ise kazanç elde etmek amacı ile yönetimin varlıkları ne kadar verimli kullandığı ile ilgili fikir vermektedir. Bir firmanın toplam varlıkları ile ilgili olarak bu toplam varlıkların ne kadar kârlı olduğunun bir göstergesi olarak ifade edilmektedir (Maditinos vd., 2011). Finansal rasyolar, firma değerinin belirlenmesinde ve yatırım fırsatlarının değerlendirilmesinde aktif rol oynarken hisse senetleri de firma değerini belirlemektedir. Bu nedenle firmalar için önemli yatırım araçlarından biri hisse senetleridir. Hisse senedi yatırımından yatırımcının beklediği getiriyi sağlayabilmesi için, piyasa koşullarının ve hisse senetlerinin düzgün analiz edilmesi gerekmektedir (Cengiz ve Püskül, 2016). Hisse senedi yatırımları, yerli ve yabancı yatırımcılar için oldukça cazip olan çeşitli yatırım seçeneklerinden biri haline gelmiştir. Bir yatırımcıyı veya ticari kuruluşu hisse senetlerine yatırım yapmaya sürükleyen neden, yüksek getiri oranı beklentisi veya firmanın satın alınmasıdır (Machdar, 2017). Bununla birlikte finansal araçlar arasında en riskli yatırım araçları hisse senetleridir. Yatırımcılar bu durumdan dolayı hangi hisse senetlerine yatırım yapacaklarını tespit ederken üstlenebilecekleri risk düzeylerine göre elde edecekleri getiriyi en yüksek hale getirecek yatırım kararları almaya odaklanma gereksinimi duymaktadır. Yatırımcılar bu gereklilik sebebi ile hisse senedi getirileri ve bu getirileri etkileyen firmalara özgü faktörlerin anlamlı ve doğru bir biçimde belirlenmesine yönelmiştir (Büyükşalvarcı, 2010). Ayrıca son yıllarda firma performansları üzerine firmaların yönetim kurullarındaki cinsiyet çeşitliliği ile beraber üst pozisyonlardaki kadın sayısı artışı ve yönetim kurullarında kadınların yeterli düzeyde temsil edilip edilmediği durumlarının etki edip etmediği araştırmacıların üzerinde durduğu bir konu olmuştur (Eker ve Kurtaran, 2017). Gelişmiş ekonomilerde yöneticiler ve politikacılar için yönetim kurulunda ve üst yönetim pozisyonunda cinsiyet çeşitliliğinin performansa etkisi ile ilgili olarak araştırmaların sayısı artmasına rağmen gelişmekte olan ekonomilerde kısıtlı kalmıştır (Moreno-Gómez vd., 2018). Kadın yöneticilerin varlığını artırma baskısı sistematik bir küresel konu haline gelmiş ve girişimler yönetim kurulunda kadınların varlığının yönetim politikalarını önemli ölçüde etkileyebileceğine işaret etmektedir (Gaio ve Gonçalves, 2022). Yönetim kurulu cinsiyet çeşitliliği politikacılar, düzenleyici otoriteler, yatırımcılar, firmalar, akademisyenler ve halk arasında büyük ilgi görmekte çünkü kadın yöneticilerin firma kurullarındaki rolü yavaş ama istikrarlı bir şekilde artmaktadır (Orazalin, 2020). Yönetim kurulu cinsiyet çeşitliliği değerli bir insan sermayesi kaynağıdır (Luanglath vd., 2019). Bu doğrultuda çalışmanın amacı hisse senedi getirisinin ve yönetim kurulu cinsiyet çeşitliliğinin işletmelerin finansal performansı üzerine etkisini saptamaktır. Çalışmanın amacı doğrultusunda 20122021 döneminde BİST’te faaliyet gösteren holding ve yatırım firmalarına ilişkin veriler panel veri analizi yöntemi ile incelenmektedir. Yapılan literatür taramasında hisse senedi getirisi, yönetim kurulu cinsiyet çeşitliliği ve finansal performans değişkenlerine yönelik ayrı ayrı çalışmalara rastlanılmaktadır. Ayrıca finansal performans, hisse senedi getirisi ve yönetim kurulu cinsiyet çeşitliliği konularını ayrı ayrı birbirleriyle ve başka konularla ilişki olarak ele alan çalışmalara da rastlanılmaktadır. Ancak hisse senedi getirisinin ve yönetim kurulu cinsiyet çeşitliliğinin firmaların finansal performansına etkisi bir arada incelenerek literatüre katkıda bulunması amaçlanmaktadır. 2. LİTERATÜR TARAMA Literatürde hisse senedi getirisi, yönetim kurulu cinsiyet çeşitliliği ve finansal performans değişkenlerine yönelik ayrı ayrı çalışmalara rastlanılmaktadır. Ayrıca finansal performans, hisse senedi getirisi ve yönetim kurulu cinsiyet çeşitliliği konularını ayrı ayrı birbirleriyle ve başka değişkenlerle ilişkisini ele alan çalışmalara rastlanılmaktadır. Ancak hisse senedi getirisinin firmaların finansal performansı üzerine etkisini konu edinen çalışmaya rastlanılmamaktadır. Yönetim kurulu cinsiyet çeşitliliğinin firmaların finansal performansı üzerine etkisini konu edinen az sayıda çalışmaya rastlanılmaktadır. Bununla birlikte literatürde hisse senedi getirisinin ve yönetim kurulu cinsiyet çeşitliliğinin birlikte ele alınarak işletmelerin finansal performansı üzerine etkisini araştıran çalışma bulunmamaktadır. Finansal performans, hisse senedi getirisi ve yönetim kurulu cinsiyet çeşitliliği ile ilgili yapılan çalışmalara aşağıdaki Tablo 1’de kronolojik sırayla yer verilmiştir.

  • Tablo 1. Literatür İncelemesi Yazar ve Çalışma Yılı Amaç Kapsam Sonuç Büyükşalvarcı (2010) Hisse senedi getirileri ile finansal analizde kullanılan oranlar arasında doğrusal bir ilişki varlığı yönündeki varsayımın geçerliliğini incelemek

  • 2009 yılında İMKB

  • olduğu tespit edilmiştir. Bayrakdaroğlu (2010) Performans ile mülkiyet yapısı arasında bulunan ilişkiyi ve mülkiyet yapısını oluşturan ögelerin finansal performansa etkisini

  • 2005-2009 dönemine ait

  • 2004-2009 dönemleri

  • olduğu saptanmıştır. Uygurtürk ve Korkmaz (2012)

  • 2006-2010 dönemi

  • Oba ve Fodio (2013) Yönetim kurulu cinsiyet

  • 2005-2007 dönemleri

  • olumlu etkisi saptanmıştır. Cengiz ve Püskül (2016)

  • 2011-2015 yılları

  • Marinova vd. (2016) Yönetim kurulunda cinsiyet

  • olmadığı belirlenmiştir. Machdar (2017) Kurumsal finansal, çevresel ve sosyal performansın hisse senedi getirisi üzerindeki

  • 2009-2015 döneminde

  • Eker ve Kurtaran (2017) Cinsiyet çeşitliliğinin Türk

  • 2011-2013 yılları

  • 2009-2016 döneminde

  • konulmuştur. Tleubayev vd. (2020) Cinsiyet çeşitliliği ve firma performansı arasındaki

  • Brahma vd. (2021) Birleşik Krallık’ta FTSE 100

  • Simionescu vd. (2021) Firmaların yönetim kurulu

  • üzerinde etkisi olduğuna Arora (2022) Yönetim kurulunda kadın sayısı ile firmanın finansal ilişkiyi incelemek.

  • 2012-2018 dönemleri.

  • Çalışmanın amacı hisse senedi getirisinin ve yönetim kurulu cinsiyet çeşitliliğinin işletmelerin finansal performansı üzerine etkisini saptamaktır. Çalışma örneklemine borsaya kote olmuş, konsolide finansal tablo hazırlayan ve bu doğrultuda çalışma kapsamında kullanılan değişkenlerin verilerine kesintisiz bir şekilde 2012-2021 döneminde ulaşılan mali kuruluşlar sektöründeki 26 holding ve yatırım firması dâhil edilmiştir. Çalışmada her bir model için 260 gözlem değeri ile analiz yapılmıştır. Söz konusu işletmelerin mali tabloları, mali tablo dipnotları ve faaliyet raporları kamuyu aydınlatma platformundan elde edilirken hisse senedi bilgileri ise Strateji Menkul Değerler A.Ş. sitesinden elde

  • olarak hesaplanabilmektedir (Boulouta, 2013: 190). Kontrol Değişkenleri

  • Ekonometrik analizlerde kullanılan üç çeşit veri türü bulunmaktadır. Bunlar panel veri, zaman serisi verisi ve yatay kesit veridir. Farklı birimlerden (ülke, sektör, firma, hane halkı ve birey gibi iktisadi birimler), zamanın belirli noktasında elde edilen verilere yatay kesit veri denilmektedir. Yıl, mevsim, ay ve gün gibi zaman birimlerine göre değişkenlerin değerlerinin değişimini içeren veriler zaman serisi verisi olarak ifade edilmektedir. Belirli bir dönemde hane halkları, bireyler, firmalar ve ülkeler gibi birimlerin yatay kesit gözlemlerinin bir araya getirilmesi panel veri olarak belirtilmektedir. Panel veride zaman serisi ve yatay kesit verileri birleştirilmektedir (Tatoğlu, 2021). Yani yatay-kesit gözlemlere ilişkin zaman serileri panel veri ile bir araya getirilmektedir (Gujarati, 2016). Panel veriler diğer bir ifade ile zaman boyutuna sahip yatay kesit veriler kullanılarak meydana getirilen panel veri modelleri ile iktisadi ilişkilerin tahmin edilmesi metoduna panel veri analizi denilmektedir (Tatoğlu, 2021). Dolayısıyla çalışma kapsamında elde edilen verilerin analizi amacıyla panel veri analiz yöntemi uygulanmıştır.

  • Finansal performansa etkileri olduğu düşünülen değişkenler çalışmanın amacı doğrultusunda analize eklenmiştir. Ancak söz konusu bağımlı değişkeni etkileyen farklı faktörlerde mevcuttur. ε hata teriminde modele dâhil olmayan ya da model kapsamında tahmin edemediğimiz değişkenlerin etkisi toplanmaktadır. Uygulamada panellerin dönem boyutunu baz alarak mikro ve makro paneller olarak ikiye ayrılması, uygulanacak ekonometrik işlemleri farklılaştırmaktadır. Zaman boyutu kısa olduğu için mikro paneller ile yapılan çalışmalarda durağanlık varsayımının sağlanması gerekmemektedir. Ayrıca mikro panellerle yapılan çalışmalarda yatay kesit bağımlılığının olmaması varsayımının sağlanması gerekmemektedir (Korkmaz ve Yaman, 2019).

  • Tesadüfi (rassal) etkili model, sabit etkili model ve havuzlanmış en küçük kareler modeli yapısı temelde yatay kesit bağımlılığı, otokorelasyon ve değişen varyans sorunlarının bulunmadığı varsayımlarına dayanmaktadır. Söz konusu varsayımlardan bir ya da birkaçının panel veri modelinde sağlanmaması tahmin edicilerin etkinlik niteliklerini kaybetmelerine ve standart hataların sapmalı tahmin edilmesine sebep olmaktadır. Böylece model tahmin edilmesinden daha sonra varsayımların geçerliliğinin istatistiksel testi gerekmektedir. Varsayımdan bir sapma bulunuyor ise düzeltme işlemlerinin yapılması, başka bir ifade ile sapmanın tahmin edicilerde meydana getirdiği olumsuz sonuçların etkilerinin yok edilmesi gereklidir (Ün, 2018).

  • Doğrusal regresyon modelinin önemli varsayımlarından olan çoklu doğrusal bağlantı bağımsız değişkenlerin kendi aralarında ilişki bulunmaması varsayımından sapma şeklinde belirtilebilir (Tarı, 2011). Çoklu doğrusal bağıntıyı belirlemek amacıyla birçok metot geliştirilmiştir. Yöntemlerden biri de varyans artış faktörüdür (VIF–Variance Inflation Factor) (Büyükuysal ve Öz, 2016). VIF değeri 4 ve 4’ün üzerinde ise çoklu bağlantı problemi olduğu söylenebilmektedir. VIF değerinin üst sınır değeri olan 4 değeri, 10 ya da 5 olarak da kabul edilebilmektedir (Açıkgöz vd., 2015). Çoklu doğrusal bağlantı sorunun tespit edilmesi amacıyla VIF değerleri hesap edilmiş ve değişkenlere ait VIF değerleri aşağıdaki Tablo 3’te verilmiştir.

  • Üç temel panel veri analiz yaklaşımı vardır. Bunlar sabit etkiler yaklaşımı, tesadüfi etkiler yaklaşımı ve havuzlanmış model yaklaşımıdır (Tatoğlu, 2021). Çalışmada oluşturulacak modellerin üç temel yaklaşım içerisinden hangisine uygun olduğunun tespit edilmesi amacıyla F ve Hausman testleri kullanılmıştır. F testi, sabit etkiler modelinin havuzlandırılmış en küçük kareler modeli karşısında kullanılma durumunu belirlemek amacıyla uygulanmaktadır. F testinin hipotezi “H0: birim ve zaman etki yoktur” şeklinde kurulmaktadır ve %95 güven aralığına göre olasılık değeri test edilmektedir. Olasılık değeri 0,05’ten küçük olduğu zaman H0 hipotezi reddedilmektedir ve böylece sabit modelin kullanılması uygun olmaktadır.

  • Hausman testi, sabit etkiler modeli ile tesadüfi etkiler modeli arasında seçim yapılabilmesi amacıyla uygulanmaktadır. Testin hipotezi “H0: açıklayıcı değişkenler ile birimler arasında korelasyon yoktur” şeklinde kurulmaktadır ve hipotez reddedildiğinde birimlerin tesadüfi olarak seçilmediği yani açıklayıcı değişkenlerin birimler ile korelasyonlu olduğu anlamına gelmektedir. Böylece sabit etkiler modeli uygulanmaktadır. Olasılık değerinin 0,05’in üzerinde olduğu zaman ise H0 kabul edilmektedir. Yani açıklayıcı değişkenler ile birimler arasında korelasyon bulunmamaktadır ve tesadüfi etkiler modeli uygun görülmektedir (Taysı, 2020). F testine ve Hausman testine ilişkin sonuçlar aşağıdaki Tablo 4’te verilmektedir.

  • Hata terimleri arasında ilişki olması durumunda otokorelasyon varlığı ortaya çıkmaktadır (Ünver vd., 2013). Geliştirilecek modellerde otokorelasyon probleminin varlığını tespit etmek amacıyla Baltagi-Wu LBI testi ile Durbin-Watson testi kullanılmıştır. Otokorelasyon test sonuçları aşağıdaki Tablo 5’te bulunmaktadır.

  • (0.08)*** YKCÇ -0.019597 (0.40)

  • Model 2’ye ait panel regresyon sonuçlarından elde edilen bulgulara göre; hisse senedi getirisi ile ROE pozitif yönde ilişkili olduğu saptanmıştır. Diğer bir ifade ile hisse senedi getirinin ROE üzerinde artırıcı bir etkisinin olduğu tespit edilmiştir. Diğer taraftan yönetim kurulu cinsiyet çeşitliliği ile ROE arasında negatif yönde ilişkili olduğu görülmektedir. Değişkenlere ait panel regresyon sonuçları incelendiğinde hisse senedi getirisinde 1 birimlik artış gerçekleştiğinde ROE değişkeninde 0.151973 birimlik artış olabileceği öngörülmektedir. Diğer taraftan yönetim kurulu cinsiyet çeşitliliği değişkeninde 1 birimlik artış gerçekleştiğinde ise ROE değişkeninde 0.669184 birimlik azalış olabileceği öngörülmektedir.

  • Çalışmada, hisse senedi getirisinin ve yönetim kurulu cinsiyet çeşitliliğinin işletmelerin finansal performansı üzerine etkisi incelenmiştir. 2012-2021 dönemlerinde BİST’te faaliyet gösteren 26 holding ve yatırım firmasına ait veriler kullanılarak panel veri analizi yapılmıştır.

  • Önceki çalışmalar ile bu çalışma karşılaştırıldığında hisse senedi getirisinin işletmelerin finansal performansı üzerine etkisi ile ilgili çalışmalara rastlanılmamıştır. Menteş (2011) tarafından yapılan çalışmadaki ROA ve cinsiyet çeşitliliği arasında anlamsız bir ilişki olduğu sonucu ile bu çalışmada elde edilen bulgularla benzerlik gösterirken Tobin’s Q ile cinsiyet çeşitliliği arasında negatif ilişki olduğu sonucu ile farklı sonuçlar elde edilmiştir. Ayrıca Marinova vd. (2016) tarafından yapılan çalışmanın sonucundaki Tobin’s Q oranı ile yönetim kurulu çeşitliliği arasında ilişki olmadığı sonucu ile benzer sonuç elde edilmiştir. Eker ve Kurtaran (2017) tarafından yapılan çalışmanın sonucuna göre, yönetim kurulundaki kadın üye oranı ile finansal performans göstergesi olarak kullanılan öz sermaye kârlılıkları arasında anlamlı bir ilişki bulunamadığı sonucu ile benzer sonuç elde edilmemiştir. Bununla birlikte Tleubayev vd. (2020) tarafından yapılan çalışmanın sonucundaki firma performansı (ROA) ile yönetim kurulunda bulunan kadın yöneticilerin sayısı arasında pozitif yönlü ve güçlü bağlantının olduğu sonucu ile benzer sonuç elde edilmemiştir. Brahma vd. (2021) tarafından yapılan çalışmanın sonucundaki cinsiyet çeşitliliği ile Tobin’s Q oranı ve ROA arasında pozitif ve anlamlı bir ilişki bulunduğu sonucu ile benzerlik göstermemektedir. Simionescu vd. (2021) tarafından yapılan çalışmanın sonucundaki yönetim kurulu çeşitliliği ve ROA arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki olmadığı sonucu ile benzerlik göstermektedir. Ayrıca Marquez-Cardenas vd. (2022) tarafından yapılan çalışmanın sonucundaki yönetim kurulunda kadınların olmasının finansal performans (ROA) üzerinde etkisi olmadığı sonucu ile benzer sonuç elde edilmiştir.

  • KAYNAKÇA Açıkgöz, E., Uygurtürk, H. ve Korkmaz, T. (2015). Analysis of factors affecting growth of pension

  • 433. http:www.econjournals.com Arora, A. (2022). Gender diversity in boardroom and its impact on firm performance. Journal of

  • Management and Governance, 26, 735-755. doi: 10.1007/s10997-021-09573-x Aydın, Y. (2020). Finansal performans ile pay senedi getirisi arasındaki ilişkinin entropi ve maut çkkv

  • 10.33905/bseusbed.773541 Bayrakdaroğlu, A. (2010). Mülkiyet yapısı ve finansal performans: İMKB örneği. Ekonomi Bilimleri

  • Dergisi, 2(2), 11-20. Boulouta, I. (2013). Hidden connections: the link between board gender diversity and corporate social

  • performance. Journal of Business Ethics, 113(2), 185-197. doi: 10.1007/s10551-012-1293-7 Brahma, S., Nwafor, C. ve Boateng, A. (2021). Board gender diversity and firm performance: the UK

  • evidence. Int J Fin Econ., 26, 5704–5719. doi: 10.1002/ijfe.2089 Brigham, EF. ve Houston, J.F. (2009). Fundamentals of financial management. Mason, OH 45040,

  • USA, Twelfth Edition, South-Western, Cengage Learning. Büyükşalvarcı, A. (2010). Finansal oranlar ile hisse senedi getirileri arasındaki ilişkinin analizi: İMKB

  • imalat sektörü üzerine bir araştırma. Muhasebe ve Finansman Dergisi, 48, 130-141. Büyükuysal, M.Ç. ve Öz, İ.İ. (2016). Çoklu doğrusal bağıntı varlığında en küçük karelere alternatif

  • yaklaşım: ridge regresyon. Düzce Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Dergisi, 6(2), 110-114. Çalmaşur, G. ve Demir, O. (2020). Bilgi ekonomisinin ekonomik büyüme üzerine etkilerinin panel veri

  • https://doi.org/10.30855/gjeb.2020.6.2.001 Cengiz, H. ve Püskül, A.S.Ö. (2016). Hisse senedi getirileri ve kârlılık arasındaki ilişki: Borsa İstanbul

  • Çelik, İ. ve Ayan, S. (2017). Veri zarflama analizi ile imalat sanayi sektörünün finansal performans

  • Dergisi, 8(18), 56-74. doi: 10.21076/vizyoner.285998 Ege, İ., Topaloğlu, E.E. ve Erkol, A.Y. (2017). Fulmer modeline dayalı finansal başarısızlık ile finansal

  • 119-132. doi: 10.25095/mufad.396862 Eker, D. ve Kurtaran, A. (2017). Bankaların yönetim kurullarındaki cinsiyet çeşitliliği ve finansal

  • //dergipark.gov.tr/gumusgjebs Gaio, C. ve Gonçalves, T.C. (2022). Gender Diversity on the Board and Firms’ Corporate Social

  • 10.3390/ijfs10010015 Gujarati, D. (2016). Örneklerle ekonometri. (Çev. Bolatoğlu, N). Ankara: BB101 Yayınları. Hung, K.P. ve Chou, C. (2013). The impact of open innovation on firm performance: the moderating

  • 10.1016/j.technovation.2013.06.006 Korkmaz, T. ve Yaman, S. (2019). Çalışma sermayesi yönetiminin firma karlılığına etkisi: BIST turizm

  • 10.24288/jttr.527606 Luanglath, N., Ali, M. ve Mohannak, K. (2019). Top management team gender diversity and

  • International Journal, 38(1), 71-86. doi:10.1108/EDI-04-2018-0067 Machdar, N.M. (2017). Corporate financial performance, corporate environmental performance,

  • 118-124. doi: 10.9744/jmk.19.2.118-124 Maditinos, D., Chatzoudes, D., Tsairidis, C. ve Theriou, G., (2011). The impact of intellectual capital

  • 151. doi:10.1108/14691931111097944 Marinova, J., Plantenge, J. ve Remery, C. (2016). Gender diversity and firm performance: evidence from

  • Marquez-Cardenas, V., Gonzelez-Ruiz, J.D. ve Duque-Grisales, E. (2022). Board gender diversity and

  • 12(3), 785–808. doi: 10.1080/20430795.2021.2017256 Menteş, S.A. (2011). Gender diversity at the board and financial performance: a study on ISE (Istanbul

  • http://www.eurojournals.com/MEFE.htm Moreno-Gómez, J., Lafuente, E. ve Vaillant, Y. (2018). Gender diversity in the board, women’s

  • 104–122. doi: 10.1108/GM-05-2017-0058 Oba, V.C. ve Fodio, M.I. (2013). Boards’ gender mix as a predictor of financial performance in nigeria:

  • 10.5539/ijef.v5n2p170 Orazalin, N. (2020). Board gender diversity, corporate governance, and earnings management: evidence

  • 10.1108/GM-03-2018-0027 Özçelik, H. ve Kandemir, B. (2015). BIST’de işlem gören turizm işletmelerinin topsıs yöntemi ile

  • Dergisi, 18(33), 97-114. doi: 10.31795/baunsobed.645449 Özçelik, H. ve Küçükçakal, Z. (2019). BIST’de işlem gören finansal kiralama ve faktoring işletmelerinin

  • 249-270. https://doi.org/10.25095/mufad.510675 Özgür, C. (2019). Hisse senedi getirileri ile finansal oranlar arasındaki ilişkinin araştırılmasında bir

  • 10.26650/imj.2019.86.0005 Simionescu, L.N., Gherghina, Ş.C., Tawil, H. ve Sheikha, Z. (2021). Does board gender diversity affect

  • sector. Simionescu et al. Financ Innov, 7(52), 1-45. doi: 10.1186/s40854-021-00265-x Şenol, O. (2021). Üst-orta gelir grubu ülkelere ait temel sağlık göstergelerinin panel veri analiz

  • Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Isparta. Şenol, Z. ve Ulutaş, A. (2018). Muhasebe temelli performans ölçümleri ile piyasa temelli performans

  • Tarı, R. (2011). Ekonometri. Kocaeli: Umuttepe Yayınları.

  • Tatoğlu, F.Y. (2021). Panel veri ekonometrisi: stata uygulamalı. İstanbul: Beta Yayıncılık.

  • Taysı, K. (2020). Aktif kârlılığa etki eden faktörlerin panel veri analizi yöntemiyle belirlenmesi. Journal

  • of Original Studies, 1(1), 15-30. https://www.ratingacademy.com.tr/ojs/index.php/jos Tleubayev, A., Bobojonov, I., Gagalyuk, T. ve Glauben, T. (2020). Board gender diversity and firm

  • Agribusiness Management Review, 23(1), 35-53. doi:10.22434/IFAMR2019.0011 Ün, T. (2018). Panel veri modellerinin varsayımlarının testi. (Ed.), Uygulamalı Panel Veri Ekonometrisi

  • içinde (75-101). İstanbul; Der Yayınları. Ünver, Ö., Gamgam, H. ve Altunkaynak, B. (2013). SPSS uygulamalı temel istatistik yöntemler. Ankara:

  • Seçkin Yayıncılık. Uygurtürk, H. ve Korkmaz, T. (2012). Finansal performansın TOPSIS çok kriterli karar verme yöntemi

                                                                                                                                                                                                        
  • Article Statistics